2010sbs sinavi hakkinda okullar ne zaman açılıp kapanacak sınav zor olacakmı sbs sınavı 2010 da kaçıncı ayda olacak?
  Dinlemek Ve Not Tutmanın Önemi
 
Dinlemek Ve Not Tutmanın Önemi
 
DİNLEMEK VE NOT TUTMANIN ÖNEMİ
W.       Shakespeare, IV. Henri adlı eserinde, “Dinlememek ve not almamak hastalığı yüzünden başım dertte” der. Shakespeare dönemi için doğru olan bugün için de geçerlidir.
İyi dinlemek ve not almak sadece eğitimin değil, hayat başarısının da temel taşıdır. Neden iyi dinlemek zordur ve not almak bu kadar büyük önem taşır?

SİNİR SİSTEMİNİN ÖZELLİĞİ
İnsanın sinir sistemi dakikada 200-250 kelimelik bir konuşma hızı nı anlama kapasitesine sahip olmasına rağmen, normal bir konuş manın hızı dakikada 40-70 kelime arasındadır. Bu da insanın sinir sisteminin sahip olduğu kapasitenin ancak dörtte biri veya altıda bi rini kullandığını gösterir. Böylece insanın dinlemede olduğu her da kika içinde kafası 1160-180 kelimelik bir süre boş kalır ve bu süre dikkatin dağılmasını son derece kolaylaştırarak adeta teşvik eder.
Kontrolün kişinin kendi elinde olduğu okuma, yazma ve düşünme faaliyetlerinin aksine; dinleme başka bir insanın varlığını ve onunla karşılıklı etkileşimi içine alır. Kendilerini eğiterek dinleme becerilerini geliştiren kimseler, boş kalan zamanlarını konuşanın ne demek istediğini düşünerek, anlattıklarının arkasındaki anlamı kav ramaya çalışarak ve not tutarak kullanırlar.

NOT TUTMANIN YARARLARI
Not almanın sağladığı iki büyük yarar vardır. Birincisi, not alma eğitimin temel şartı olan “aktif katılım”ı sağlar. Böylece uyanık kalmak, dikkati öğrenilen konuda yoğunlaştırmak mümkün olur. İkincisi, not alma ve alınan notları yeniden düzenleme, eğitimin en büyük düşmanı olan unutmayı önler. Yöntem bölümünde “Hafızanın Özellikleri” başlığı altında ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi öğrendiğimiz malzemenin yaklaşık % 70’ini bir saat içinde, % 80’ini bir gün içinde unuturuz. Unutma eğrisini bizim avantajımıza çevi recek en önemli girişim not tutmaktır. Tutulan notlar bir daha okun masa bile ders dinlerken uyanıklığı sağladığı için yine de önem taşır.
İyi bir dinleyici olmanın temel kuralı iyi not tutmak, iyi not tutmanın yolu da iyi bir dinleyici olmaktır. Başka bir ifadeyle iyi not tutmak ve iyi bir dinleyici olmak el ele gider.
Başka bir şey yaparken veya düşünürken iyi dinlemek mümkün değildir. Ancak iyi dinlemenin ve not almanın en önemli şartı insanın dinlemek için iyi bir sebebi olmasıdır.

İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK İÇİN
Dinleme kısa süreli yoğunlaşmalar şeklinde olur. İnsan 30 saniye kadar bilinçli olarak dinler, sonra bir veya iki saniyelik bir kopuk luk olur. Önemli olan, zorunlu olarak meydana gelen bu kopmalar dan sonra tekrar konuya dönebilmedir.
Öğrenci eğer dersi sevmezse, dersi vereni sevmezse dikkati daha kolay dağılır. Bu durumlarda dikkati toplayamamak, sınıftaki bir ses veya diğer öğrencilerle ilgili bir ayrıntıya takılmak, dersten ve konudan uzaklaşmayı kolaylaştırır.
Bu sebeple ön sıraya oturmak, hazırlanmış olan ödevi veya bir önceki derste tutulmuş olan notları gözden geçirmek iyi bir başlan gıç sayılabilir. Ancak iyi bir dinleyici olabilmek için daha çok şeye ihtiyaç vardır. İnsan iyi bir dinleyici olmayı kendi kendine öğrenir. Çünkü klasik eğitim sistemi hiçbir aşamasında bu beceriyi geliştirecek sistemli bir girişimde bulunmaz.
İyi ders dinleme alışkanlığına sahip bir öğrenci derslere devam konusunda elinden geldiğince titiz davranır. Çünkü böyle bir öğren ci sınıfta anlatılan dersi öğrenmenin en kolay ve biricik yolunun der si dinlemek olduğunu bilir. İnsan kitabı istediği zaman okur, istediği zaman tekrar edebilir. Ancak okumak ve tekrarlamak ilave bir za man, yeni bir düzenleme ve zevk alınan kişisel faaliyetlerden zaman verilmesini gerektirir. Oysa dersi derste öğrenebilmek için öğrenci nin elinde tek bir fırsat vardır: Söyleneni iyi dinlemek ve not tutmak.

BÜTÜN DUYUMLARDAN YARARLANIN

Derste anlatılanları iyi anlamak ve not etmek için bütün duyumlar dan faydalanmak öğrenciyi amacına yaklaştırır. Gözler tahtaya, öğretmene ve not defterine yönelir; kulaklar öğretmenin ağzından çı kanlara odaklanır; el, dersin önemli noktalarını not eder; zihin bü tün ders süresince durmadan çalışır, malzemeyi anlamlandırmaya ve anlatılanları sentez etmeye gayret eder. Kısacası bütün beden, sürekli olarak sınıfta ortaya konan fikirlerdeki her nüansı anlayabilmek için çaba içinde olur. Derste anlatılan konuyla böylesine bütünleşen bir, öğrencinin dikkati de, tahmin edileceği gibi, kolay kolay dağılmaz.

İYİ  NOT TUTMANIN ÖNŞARTLARI
İFİKAN yöntemiyle iyi not almanın sistematiği açık ve anlaşılır bir şekilde anlatılmaktadır. Ancak ön şartları burada belirtmekte yarar görüyoruz: İyi not almaya uygun bir malzemeyle sınıfa gelmek ve kısaltmalar kullanmak.
Derslere düzenli devam eden, iyi bir dinleyici olan ve not tutan bir öğrenci, muhtemel sınav sorularının neler olacağı konusunda son derece uyanıktır. Bazı öğretmenler derslerini tekdüze anlatırlar. Ancak birçok öğretmen ses tonunda veya vurgulamasında değişiklik yaparak önemli fikir ve prensipleri ortaya koyar ve bunlar sınav sorularıdır. Dikkatli bir öğrenci için bu muhtemel sınav sorularını kestirmek hiç de zor değildir.
Öğretmenlerin verdikleri ipuçları, bu ipuçlarına karşı duyarlı öğrenciler tarafından kolayca değerlendirilir. Zaten öğretmenler de bu ipuçlarını büyük çoğunlukla bu sebeple ve bu tür öğrenciler için verirler.
Eğer bir öğrencinin bedeni ve zihni dersin her saniyesinde yukarıda anlatılan şekilde çalışırsa, ders malzemesini anlamlandırmaya, sentez etmeye ve özümlemeye gayret ederse, zaman o öğrenci için hızla geçer ve “sıkılmak” gibi bir duyguyu yaşamasına fırsat kalmadan ders biter. Hepsinden önemlisi bu öğrenci o dersi çalışmak için, çok daha az zaman harcar ve zamanını daha keyifli ve kendisine zevk verecek ders dışı konularla ilgilenerek geçirme şansı artar.
Bazı öğrenciler derste not tutmak yerine, dersi teybe almayı tercih ederler. Ancak hemen belirtmeliyiz ki. derste not tutmak ile dersi teybe kaydetmek aynı şey değildir.
Bu konuyu buraya kadar dikkatle okuyan bir kişi, derste not tutmak ile dersi teybe kaydetmenin neden aynı şey olmadığını kolayca tahmin edebilir. Not tutmak, derse aktif katılımı sağlayan, uyanıklığı ve dikkati artıran, motivasyonu yükselten önemli bir faaliyettir. Dersi teybe kaydeden öğrenci, hiçbir zaman dersi not tutan bir öğrenci kadar dikkatli dinleyemez. Ayrıca dersi teypten dinlemek zaman açısından hiç de ekonomik olmayan bir yoldur. Bütün bunlardan başka, öğretmenin tahtada veya projeksiyonda gösterdiği bir şeyi teypten izlemek de mümkün değildir. En önemlisi, bir şeyi duyduktan hemen sonra yazmak anlamayı ve malzemeyi akılda tutmayı kalaylaştırır.

“İKİNCİ DÜŞÜNCELER DAHA İYİDİR”
Euripides “ikinci düşünceler daha iyidir” demiştir. Bu, üzerinde düşünülen ve geliştirilen fikirlerin daha iyi olduğunu anlatmak için söylenmiştir. Aynı sebeple derste alınmış notların bir sonraki dersten önce yeniden yazılmasının birçok yararı vardır.
Notların yeniden yazılması, sınıfta anlatılan konunun yeniden düşünülmesine imkan verir ve böylece öğrenci ayrıntılar ile önemli noktaları birbirinden ayırma fırsatını bulur.
Notların yeniden yazılması mükemmel bir tekrardır ve böylece öğrenilecek malzemenin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya geçmesi için son derece önemli bir adım atılmış olur.
Notların yeniden yazılması sırasında çözülemeyen noktalar olursa, bunun uygun bir zamanda öğretmene sorulmasında büyük yararlar vardır. Bu tür bir geri-bildirim sadece öğretmenle aynı frekansta olmayı sağlamaz, aynı zamanda da öğretmene öğrencinin aktif bir şekilde dersle ilgilendiğini anlatır ve öğrenciyle ilgili görüşlerini olumlu yönde etkiler.
Notların yeniden yazılması hafızayı tazelediği için, yeniden yazılmış notları çalışmak çok kolay olur.

NOTLARIN TEMİZE ÇEKİLMESİ
Notların bir sonraki dersten önce değil de, uzun bir zaman aralığından sonra, örneğin büyük sınavdan önce yazılması halinde, öğret menin anlattığı birçok şeyin kopuk olduğu görülür. Böyle bir malze meyi bir bütün haline getirmek çok zor olur. Oysa dersin verildiği gece veya bir sonraki dersten önce yazılarak tekrarlanmış malzeme, zihinde çok daha büyük bir tortu bırakır. Bu da eğitim ve başarı açı sından çok önemli bir kazançtır. Eğitim konusunda en yaygın ta­nımlardan biri “insanın bütün öğrendiklerini unuttuktan sonra geriye kalan” olduğudur. Derste not tutulması ve tutulan notların bir sonraki dersten önce tekrar yazılması, geriye çok daha fazla şeyin kalmasına imkan sağlar. Birçok öğrenci derste not tutmanın yeterli olduğu bunları tekrar yazmanın zaman açısından kayba sebep olduğunu bunun ağır, sıkıcı ve gereksiz bir iş olduğunu düşünür. An cak notları yeniden yazmak daha sonra çalışmaya kolaylık getirir. Böyle bir öğrenci sınava daha az çalışarak, daha güvenli ve kendi boş zaman etkinliklerine daha çok zaman ayırmış olarak girer.

ÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA
Öğrenme konusunda yapılan bir araştırma, ortalama bir öğrencinin okuduğunun ancak yaklaşık % 20’sini hatırlayabildiğini ortaya koymuştur. Eğer malzeme önce okunur, sonra da dinlenirse hatırla ma düzeyi yaklaşık % 40’a çıkmaktadır. Okuduktan sonra dinleni len malzeme, aynı zamanda yazıldığı takdirde hatırlama oranı % 6O’a çıkmaktadır.
Eğer öğrenci okuma ödevlerini düzenli yapar, derslere düzenli olarak girer, dikkatle dinler ve not tutarsa, sınıfını geçmeyi garantiler. Notların yeniden yazılması ise başarıyı % 60 düzeyine çıkarmaktadır. 

ÖZET
•          insan sinir sisteminin özelliği gereği, dinlediğinden çok daha hızlı düşünür ve bu sebeple de dinlerken dikkati çok kolay dağılır.
•          Not tutmak aktif katılımı sağlayarak dikkati sürdürmeyi sağlar ve unut­mayı ön ter.
•          iyi bir dinleyici olmak için ön şart, ön sıralara oturmak, bir önceki dersin notlarını gözden geçirmek ve derslere düzenli olarak devam etmektir.
•          Dersi derste öğrenmek, boş zaman etkinliklerine zaman ve imkan sağlar,
•          İyi not tutmanın ön şartları, iyi not almaya uygun malzemeyle sınıfa gelmek ve kısaltmalar kullanmaktır.
•          İyi not tutan öğrenci, sınavlarda çıkacak soruların neler olacağını önceden bilir.
•          Notların yeniden yazılması zaman kaybı değildir. Bu işlem bilginin hafızada pekişmesi açısından yararlıdır ve unutmayı engeller.
•          Okunanın %20’si, okunup sonra dinlenenin %40’ı; okunup, dinlendikten sonra yazılanın %60’ı hatırda kalır.

ETKİLİ TEKRAR İÇİN
Etkili bir tekrar için en önemli şart; zihni, tekrar yapılacak olan malzemeye bağlı tutabilmektir. Çünkü önemli bir sınavdan önce in san zihni kolayca endişe ve kuruntulara kayma eğilimindedir. Böyle bir durum hem dikkati dağıtır, hem de çok değerli bir zaman dilimi nin kaybına yol açar. Bunun için kendi kendinize yüksek sesle: “Şimdi çalışma zamanı, endişelere ve kuruntulara yer yok” deyin. Bunu yüksek sesle söylemekten çekinmeyin.
Çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra yine zihninizi endişelerin işgal ettiğini, kuruntulara veya hayallere daldığınızı fark eder siniz, çalışmayı durdurun ve oda içinde birkaç tur atın. Bu arada ağır ağır, sessiz ve derin bir nefes alın, kısa bir süre tutun ve yavaş yavaş boşaltırken “Bu sınavı başaracağım” deyin. Bu faaliyet biyokimyasal olarak öğrenmeyi zorlaş tıran maddelerin azalmasına yol açacaktır.
Bundan sonra bir kağıda veya kartona, biraz önce içinizden tek rarladığınız “BU SINAVI BAŞARACAĞIM” cümlesini büyük harflerle yazın ve çalışma masanızın karşısına asın.
Tekrar yorulduğunuzu hissettiğiniz zaman büyük aralar vermek yerine, oda veya ev içinde kısa yürüyüşler yaparak, derin nefes alarak dinlenin ve sonra tekrar çalışma masanızın başına dönün. Tele vizyon kesinlikle uzak durun.
Tekrar sırasında sadece esas noktalar ve ana faktörler üzerinde durun, ayrıntılar ve önem derecesi düşük noktalar üzerinde geçirecek zamanınızın olmadığını unutmayın. Böyle bir tekrarda zamanı nızı özellikle notlarınızdaki temel fikirlerin ve muhtemel sınav sorularının üzerinde durarak kullanın.
Böyle hızlı bir tekrarda bile ana fikri ve temel konulan çok kısa notlar halinde yazın. Zaman kaybına yol açacak biçimde yapılma mak şartıyla, not almak ve yazmak hem zihnin dağılmasını önler, hem de sağladığı hareket imkanıyla endişeyi (birikmiş olan sinirsel enerjiyi) azaltarak rahatlamaya yol açar.Eğer tekrarı notlarınız üzerinden değil de kitabınızdan yapıyorsanız, kitabın bütünü değil en önemli noktaları, ana fikri içeren bö lümleri okuyun. Kitapta eğer özet varsa mutlaka gözden geçirin. Çok önem verdiğiniz bölümlerin dışında kalan yerlerde “hızlı oku ma” tekniğini kullanın. Çünkü kelime kelime okumak büyük bir za man kaybıdır ve çok kere daha iyi öğrenmek ve anlamak yönündeki ,amaca da hizmet etmez.
Eğer, fizik, kimya gibi fen bilimleri veya matematik gibi dersler den, bir sınava hazırlanıyorsanız da yukarda yazılanlar geçerlidir. Önemli olan ilkeler, bu ilkelerin dayandığı temeller ve bu ilkelere dayandırılan faktörleri doğru kavramaktır. Bundan sonra bunlarla ilgili problemleri çözebilmek önem taşır. Daha sonra da yeterince egzersiz yapmak.

BEDENİNİZE ÖZEN GÖSTERİN
Çalışma sürenizin uzadığı ya da zamanın daraldığı durumlarda çay ve kahve gibi uyarıcı maddelerden veya ilaç kullanmaktan kaçının. Unutmayın ki önemli bir sınav öncesinde sinir sisteminiz zaten en üst düzeyde uyarılmıştır. En son ihtiyaç duyulacak olan, sistemi daha fazla uyarmaktır. Kahve gibi masum uyarıcılar bile, el titremesi, dikkat azalması, huzursuzluk ve yerinde davranamamak, sık tuvalete çıkmak gibi sonuçlar verir.

Uyku
• Uyku alışkanlığınızı bilmeniz büyük önem taşır. Ortalama uyku sü resi 11 yaşındakiler için 9,5 saat, 17 yaşındakiler için 8-8,5 saattir. Uykunun birinci yarısı bedensel, ikinci yarısı ruhsal dinlenme açısından önem taşır. Bu sebeple sadece bir gecelik 3-5 saatlik kısa bir uykunun zihinsel faaliyet üzerinde olumsuz etkileri yoktur. Ancak uykusuzlukların arka arkaya birkaç gece devam etmesi, akıl yürütme, öğrenme, dikkat gibi yüksek beyin faaliyetlerini olumsuz yönde etkiler.
Hiç uyumadan sınava girmek ise yapılabilecek en büyük hatadır. Bedensel dinlenmeye imkan veren en az 3 saatlik bir uykunun de ğeri hiçbir şeyle ölçülemez. “Şurada kaç saat kaldı, uyumasam da olur. Birkaç saatlik uyku insanı daha fazla sersem eder” şeklindeki söylenti ve düşünceler bütünüyle hatalıdır.
Ertesi gün öğrencinin veya yakınlarının bir önceki gecenin az uykusundan söz etmesi ve bu sözlerin tekrarlanması uykusuzluğun doğurduğu rahatsızlığı artırır ve başarıyı olumsuz yönde etkiler.
Eğer öğrenci uykusunu, kendisini amacına yaklaştıracak önemli bir engeli aşmak için kullandığına ve bunu da başardığına inanırsa, kısa uyuduğu için duyacağı rahatsızlığı bütünüyle ortadan kaldır mak yolunda önemli bir adım atmış olur.

Sınavlarda Başarılı Olmak  Konusunda İpuçları
Gerek kolejlere ve Anadolu liselerine giriş, gerekse üniversite bir ve ikinci basamak sınavlarında farklı sorular olsa bile, bir bütün olarak bu sınavlara uygulanabilecek bazı hücum metotları vardır Aşağıda çeşitli araştırmalar, uygulamalar ve analizler sonucunda el de edilmiş sonuçlardan yola çıkarak geliştirilmiş ipuçlarını ve hücum stratejilerini bulacaksınız. Bunları uygulamanız başarınızı bir kaç puan yukarı çekecektir.

ÖN OKUMA
Hangi tür sınav olursa olsun ve siz bunu önceden ne kadar iyi incelemiş olursanız olun, sınavın şeklinde ve soru sayısında bazı deği şiklikler olması mümkündür.

1-Bir bölüme başlamadan önce, o bölümü hızla gözden geçirin.
Başlayacağınız bölümü cevaplamadan önce 10 saniyenizi 0 bölü mün yer aldığı sayfaları hızla gözden geçirmeye ayırın. Böyle bir iş lem testin yapısındaki ve soru sayısındaki değişikliğe karşı uyanık olmanızı ve kendinizi değişikliklere karşı yeniden düzenlemenizi sağlayacaktır. Bu gözden geçirme işlemi sırasında, bölüm için önemli olan anahtar noktaları hatırlamanız mümkün olacaktır. Örne ğin, tanıdığınız bir geometri şekliyle veya bildiğiniz bir soru köküyle karşılaşabilirsiniz. Bu takdirde nereden başlayacağınızı bilirsiniz.

HIZ (TEMPO)
Hiçbir sınav tekniği bir sınavdaki tempo kadar önemli değildir. Sınavınızı değerlendiren bilgisayar son derece duyarsız bir araçtır. Sadece şu basit formülü algılamaya göre programlanmıştır.

Hani Puan = Doğru Cevap Sayısı- Her 1 yanlış için 1/4 puan
Yakın tahminlere puan verilmediği gibi, kesin isabetlere de ek puan verilmez.

1-Hız ve isabet arasında uygun bir denge  kurun.
Çok hızlı çalışıp hata yapmak uygun değildir. Çünkü yanlış ce vaplardan puan alamaz, tam tersine puan kaybedersiniz. Diğer ta raftan, aşırı dikkatli olarak her soru üzerinde fazla zaman harcamak da yeterli puanı toplam anızı engelleyecektir.
Hayali üç öğrencinin durumu bu konuda bir örnek olabilir. Ahmet TİTİZ,  Mehmet DİKKATSİZ ve Ayşe AKILLI. Bir üniversite giriş Sınavında 60 matematik sorusundan Ahmet 27 soruyla uğraşmış, çok dikkatli çalışmış ve sadece 2 tanesinde yanılmıştır. Mehmet çok hızlı çalışmış, soruların hepsini yapmış ancak 40 tanesinde yanılmıştır. Ayşe 45 soru yapmış ve 10 tanesinde yanılmıştır.
Ahmet:            25—0,5 = 24,5
Mehmet:         20—10=10
Ayşe:   35~ 2,5 = 32,5

3-Bir soruda belirli bir süre geçtiği halde çözüme ulaşamazsanız soruyu bırakın.
Kolejlere ve üniversitelere giriş sınavlarında soruların ağırlık derecesi farklı ancak bütün soruların puan değeri aynıdır. Zor soru lara ek Puan verilmez. Bu sebeple bir soru üzerinde makul bir za man harcadığınız ve doğru olduğuna inandığınız bir çözüme ulaşamadığınız takdirde, bu soru üzerinde çalışmaya devam etmek yerin de değildir Uygun olan bu soruyu bırakıp, bölümdeki diğer sorulara geçmektir.
Ancak unutmamak gerekir ki 4. anahtar, soruyu çözmek için makul bir süre çaba harcadığınız durumlarda geçerlidir. Bu anahtar, “Soru size ilk bakışta zor geldiği takdirde bırakın” anlamına gelmemektedir.
4-Herhangi bir soruyu Üzerinde zaman harcamak gerektiği ve karışık gözüktüğü için otomatik olarak atlamayın.
Sınavda karşılaşacağınız soruların büyük çoğunluğu analize ihtiyaç gösterir Eğer üzerinde zaman harcanması gerektiğini düşündüğünüz her soruyu atlarsanız, kısa bir süre sonra çok az soruyu ce vaplandırmış olarak, bölüm sonuna varırsınız.
Bazı matematik problemleri, kesirli ifadeler ve büyük sayılarla çok karmaşık gibi gözükebilir. Ancak kavramların doğru olarak yerli yerine oturtulması durumunda problem kolayca çözülebilir. Böyle bir soruyu anlamak ve kavramları doğru olarak kullanmak için gayretinizi esirgemeyin.

ZAMANI KULLANMAK
Zamanı kullanmak tempoya bağlı olmakla beraber, her ikisi aynı şey değildir. Zamanı kullanmak geçen her dakikanın farkında ol mak ve her dakikadan en üst düzeyde yararlanmak demektir.
5-Yanınızda bir saat bulundurun ve bunu test  süresine göre ayarlayın.
Bir test sınavının en önemli yönü zamanlama olduğu için, yanı nızda bir saat getirmeyi unutmayın. Sınav sorumlusu sınav başlar ken saati tahtaya yazar Ve sınav sonunda da zamanın bittiğini haber verir. Ancak hiç şüphesiz sınav sorumlusu zamanın geçişine sizin kadar duyarlı değildir. Tahtaya 10 dakika kaldığının yazılması veya bunun söylenmesi de sizi zamandan ancak genel çerçeve içinde haberdar etmek amacını taşır.
Kendi saatinizle zamanın geçişi ve temponuz konusunda çok da ha gerçekçi bir fikre sahip olabilirsiniz. Eğer saatinizin kronometre özelliği varsa bunu da kullanmakta tereddüt etmeyin. 45 dakikalık bir bölüme başlamadan önce saati algılamayı kolaylaştırmak için 11.15’e ayarlarsanız, bölümün 12’de biteceğini hesaplamak ve gör mek daha kolay olur. Sınavda başarılı olmak için sadece zamanın farkında olmak değil, bu zamandan en iyi biçimde yararlanmak zo rundasınız.
6-Zihninizin dağılmasını önleyin. Eğer bölümler arasında kısa bir dinlenme aralığı vermenize imkan varsa zihninizi programlı bir şekilde dinlendirin ve bu süreyi aşmayın.
Zaman hem dostunuz, hem düşmanınızdır. Eğer zamanı bilinçli ve planlı bir şekilde kullanırsanız başarınızı yükselir ve bilinçsiz kullanırsanız kaybedersiniz.
Dikkati kesintisiz ve yoğun olarak sürdürmek için otuz dakika oldukça uzun bir süredir. Kolejlere giriş sınavlarındaki yaklaşık 120 dk. ve üniversite giriş sınavlarındaki 210 dk. zihni bir nokta et rafında sürekli ve yoğun biçimde odaklaştırmanın mümkün olama yacağı kadar uzundur. Eğer bu gerçeğe hazırlıklı olmazsanız, dö nem dönem dikkatinizin dağıldığını, veriminizin düştüğünü göreceksiniz.
Zihninizi toplamakta güçlük çektiğiniz üç dakikalık bir süre içinde iki veya üç soruda hata yapabilirsiniz. Bu durumun toplam puanınız üzerinde yaratacağı etki seçmeyi düşündüğünüz yükseköğ renim programına girmenizi engelleyebilir.
Bütün bir sınav süresince dikkatinizin hiç kesilmeden devam et mesi mümkün olmadığına göre, zihin yorgunluğunun belirtilerini tanımanızda ve gerekli olduğu noktalarda zihninizi dinlendirmek için bir plan yapmanızda büyük yarar vardır. Eğer zihninizin sınavdan koptuğunu hissederseniz, camdan dışarı bakmakta veya salonun içine göz gezdirmekte olduğunuzu fark edersiniz, aynı satırı veya soruyu anlamadan tekrar tekrar okursanız birkaç saniye için zihninizi dinlendirmeye ihtiyacınız var demektir. Böyle bir dinlen me aralığına ihtiyacınız olduğunu fark ettiğinizde, kaleminizi bıra kın, gözlerini kapatın ve alnınızı ve şakaklarınızı ovarak veya sizi rahatlatacak başka bir dinlenme egzersizi yaparak 15 saniye gibi bir süreyi bu amaçla kullanın.
Sınavda başarılı olmak için saate 5 veya 10 saniyede bir bakarak sadece zamanın farkında olmanız yetmez, esas olarak zamanı kendi amacınız ve planınız doğrultusunda kullanabilmeniz gerekir.
7-Geçen zamanla aşırı ilgilenmeyin.
Her bölüm içinde zamanı kontrol etmemizin mümkün olduğu elverişli noktalar vardır. Örneğin bir bölümdeki çalışma hızınızı her beş soruda bir kontrol edebilirsiniz. Böylece 10 veya 15 soru sonunda hızının ve temponuzu yavaşlatmak veya hızlandırmak yö nünde ayarlamanız gerektiği konusunda gerçekçi bir fikre sahip olabilirsiniz.

TESTİN YAPISINDAN YARARLANIN
Unutmayın ki, doğru cevap birbirine benzeyen ve doğru olmayan bir grup seçenek arasında gizlenmiştir.
8-Sorulan soruya cevap olamayacak seçenekleri eleyin. Aşağıdaki gibi okuduğunu anlamayı ölçen bir soruyu ele alalım.
“Montaigne, ‘Avrupa’ya serbest düşünmesini öğretmiş olan adamdır.’ de mek, fazla büyük söylemektir; ama, böyle bir söz de olsa olsa Montaigne için söylenebilir.”
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine varılabilir?
A)        Montaigne, Avrupa’da serbest düşüncenin en önde gelen kişisidir.
E)        Montaigne bir serbest düşünce adamıdır; ancak, bu yolla Avrupa’yı etkileyememiştir.
C)        Montaigne’in Avrupa serbest düşüncesindeki yeri, herhangi bir düşünür ölücüsündedir.
D)        Montaigne’in Avrupa’ya serbest düşünmesini öğretmiş olması, ancak sözde kalmıştır.
E)        Avrupa’da serbest düşüncenin Montaigne’le ilgisi yoktur.
Bu noktada “tahminde bulunmak” konusunu tartışmak gerekmektedir.
9-Tahmin etmeniz gerekirse, hızlı tahminde bulunun ve fikrinizi değiştirmeyin.
Bu anahtar iki temele dayanır. Eğer tahminde bulunmak gereki yorsa, bunu yapmak gerekir. (Özellikle Açık Öğretim Fakültesi sı navlarında olduğu gibi yanlışlar için bir ceza puanı uygulaması yoksa.) Sürekli düşünmekten yorgun düştüyseniz ve iki seçenek arasında doğru cevap olması yönünden bir fark göremiyorsanız o zaman tahminde bulunacaksınız. Sınavla İlgili Düzenlemeler bölü münde de belirtildiği gibi yapılan araştırmalar ilk tahminlerin, ikin ci tahminlerden daha isabetli olduğunu ortaya koymuştur. Bunun sebebi muhtemelen tahmin noktasına varılıncaya kadar yapılan ana litik akıl yürütmedir. Bu durumda tahmin, “tahmin” kelimesinin ifa de ettiğinden daha fazla anlam taşımaktadır. Eğer bu açıklama aklı nıza yatıyorsa, ilk tahmini değiştirmemek daha yerinde olur. Eğer bu açıklama aklınıza yatmıyorsa ve ilk tahmininiz ikincisinden da ha iyi değilse bile, tahminlerinizi ‘değiştirerek zaman kaybetmekte olduğunuzu unutmayın. Bütün bu sebeplerden ötürü tahminlerinizi değiştirmeyin. Fakat, sorunun çözümü ile ilgili farklı analitik bir yaklaşıma sahip olursanız tabii ki cevabınızda değişiklik yapacaksı nız. Ancak bu hiç şüphesiz, bizim “tahmin” kelimesiyle ifade etme ye çalıştığımızdan bütünüyle farklı bir durumdur.
10-Üçlü bir zincir kurulabilir, ancak dörtlü zincirin bir yerinden kırılması gerekir.
Test sınavlarında, cevap kağıtlarıyla ilgili gerçeklere dayanan tek bir teori vardır. Sınava girmiş herkes bir sırada 5 tane A ceva bının alt alta gelmesinden oluşan zincirlerden kaçınır. Her ne kadar dörtlü veya beşli bir zincir teorik olarak mümkünse de, böyle bir zincire şimdiye kadar hiç rastlamadığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir testte iki veya üç doğru cevabın aynı seçeneği temsil eden harfte toplandığı görülebilir. Ancak yukarda belirttiğimiz gibi dört lü veya daha fazla halkalı bir zincir görülmemiştir. Eğer cevap kağıdınızda dört veya daha fazla cevabın aynı seçenekte toplandığını görürseniz, o diziyle ilgili çalışmanızı gözden geçirin, çok büyük bir ihtimalle en az birinin yanlış olduğunu bulacaksınız.

CEVAP KAĞIDININ DÜZENLENMESİ
Giriş sınavları veya büyük sınavlarda test malzemesi “soru kitapçığı” ve “cevap kağıdı” olmak üzere iki ayrı parçadan meydana gelir. Cevap kağıdında kişisel bilgilerin yazılması gereken bir bölüm var dır ve bu bölümün sınav başlamadan doldurulması gerekir. Cevap kağıdında ayrıca soru kitapçığında bulunan sorulara ve seçeneklere uygun sayılar ve harfler bulunur.
Cevap kağıtları makineyle okunduğu için, cevap kağıdında işa retlenmemiş ve yanlış işaretlenmiş cevaplar için puan alamazsınız.
11-Cevap kağıdında cevapları bütünüyle doldurarak, uygun boşlukları taşırmadan ve koyu olarak işaretleyin. Cevap kağıdında makinenin yanlış okumasına sebep olacak her türlü işaretten kaçının. Her soru için sadece bir tek cevap işaretleyin.

Cevap kağıdını atlayarak kodlamak sık rastlanan hatalardan biridir. Sıralamadaki bir atlama veya bir soruya iki cevap işaretlenmesi soru kitapçığı ile cevap kağıdındaki sayıların birbirini tutmamasına ve sınavda mutlak bir başarısızlığa sebep olur. Ne yazık ki makineler doğru cevap dizisini yanlış boşluklara doldurduğunuzu anlayıp düzeltecek şekilde programlanmamışlardır. Böyle bir hatayı ortadan kaldırma yollarından biri bundan sonraki anahtarda verilmiştir.
12-Cevaplarınızı, cevap kağıdına gruplar halinde kodlayın. 
Soru kitapçığından her sorunun ayrı ayrı okunup, doğru cevabının bulunduktan sonra, cevap kağıdına kodlanması hemen hemen bütün sınava girenlerin yaptığı ortak hatadır. Her soru için soru ki tapçığından cevap kağıdına, cevap kağıdından soru kitapçığına gi dip gelmek hem ciddi bir zaman kaybıdır, daha da önemlisi hem de dikkat yoğunlaşmasını kesen ve kopartan önemli bir engeldir. üni versite giriş sınavlarının cevap kağıtlarında cevap numaraları blok lar halinde dizilmiştir. Bu sebeple soru kitapçığında bu soruyu arka arkaya cevaplamak, cevapları soru kitapçığının yanına yazmak, sonra bunları “bir kerede” cevap kağıdına geçirmek hem zamandan büyük tasarruf sağlar, hem dikkat kopmalarını önler, hem de bütün dikkat soru ve cevap numaralarına verileceği için kodlama hatası olma ihtimalini ortadan kaldırır.
Grup halinde kodlama yapmak için mutlaka beş soruyu cevaplan dırmak gerekmez, sayfa sonları da uygun bir cevaplama aralığıdır.
Kodlama süreleri zihninizi dinlendirmek için kullanacağınız bir dinlenme aralığı olarak da kullanılabilir.
13-özel bir kodlama sistemi geliştirerek soru  kitapçığı üzerinde işaretleyin.
Böyle bir sistem geliştirmenin birinci yararı doğru cevapları be lirlemektir. Değiştirdiğiniz cevaplar, atladığınız sorular ve tekrar gözden geçirmek istediğiniz cevap ve sorular için de farklı kodlarınız olmalıdır.

BAŞARI BEKLENTİLERİ
Kolej ve üniversite giriş sınavları birçok açıdan okulda öğretmenle rinizin hazırladığı sınavlardan farklıdır.

14-Giriş sınavlarında bazı çok güç sorular vardır.
Bütün soruları doğru cevaplama beklentisi içinde  olmayın.
Gerek kolejlere, gerekse üniversitelere giriş sınavları öğrencile rin başarı düzeyini ölçmeyi değil, onlar arasında bir sıralama yap mayı amaçlamaktadır. Bu sınava giren bütün öğrenciler, ilkokul ve ya lise düzeyinde başarılı olmuş ve kendilerini bir üst düzeyde ve kaliteli eğitim görmeye aday görmektedirler. Bunun sonucu olarak kolejlere ve üniversitelere giriş sınavları en iyi öğrencileri, iyiler den ayırmayı amaçlamaktadır. Bu sebeple giriş sınavlarındaki bü tün soruları cevaplamayı beklemek doğru değildir.
15-Muhtemelen sınavda büyük bir zaman baskısı ile karşılaşacaksınız. Buna hazırlıklı olun.
Okulda daha önce cevaplandırdığınız sınavlarda büyük bir ihti malle soruların bütününü veya büyük bir bölümünü cevaplama imkanına sahip olmuş olabilirsiniz. Giriş sınavlarında ise zamana karşı yarışacaksınız. Zaman baskısı soruların güçlük derecesini yüksel tecektir.
Giriş sınavlarının puanlama sistemi, okul başarısı sınavlarından farklıdır. Okulda girdiğiniz başarı sınavlarında 86-100 puan alanlar pekiyi, 66 -  84 puan alanlar iyi vb. şekilde not alırlar. Oysa giriş sınavlarında aldığınız puanlar yaptığınız tercihler doğrultusunda önem ve anlam kazanacaktır. Buna hazırlıklı olun.

ÖZET
Bu bölümde kolejlere, Anadolu liselerine giriş ve üniversite bir ve ikinci basamak sınavlarında uygulanacak “Hücum metotları” 15 anahtar biçi minde anlatılmıştır.
* Bir bölüme başlamadan önce, o bölümü hızla gözden geçirin.  Cevapla maya başlamadan önce 10 saniyenizi bu işleme ayırın.
* Hız ve isabet arasında uygun bir denge kurun.
* Bir soruyu yaparken belirli bir süre geçtiği halde çözüme  ulaşamazsa nız, soruyu bırakın.
* Herhangi bir soruyu üzerinde zaman harcamak gerektiği ve karışık gö züktüğü için otomatik olarak atlamayın.
Yanınızda bir saat bulundurun ve bunu test süresine göre ayarlayın.
* Zihninizin dağılmasını önleyin. Bölümler arasında 10-20 saniye gibi kı sa bir dinlenme aralığı vermenize imkan varsa, zihninizi programlı bir şekilde dinlendirin ve bu süreyi aşmayın.
* Geçen zamanla aşırı ilgilenmeyin.
* Sorulan soruya cevap olmayacak seçenekleri eleyin.
* Tahmin etmeniz gerekirse, hızlı tahminde bulunun ve fikrinizi değiştir meyin (Sorunun çözümü için farklı analitik bir yaklaşım geliştirirseniz ve yeni cevabın doğruluğundan emin olursanız, bu anahtarı kullanmayın).
* Üçlü bir zincir olabilir, ancak doğru cevap olarak aynı seçenek dört so ruda arka arkaya gelmez. Böyle bir zinciri kırın.
* Cevap kağıdınızı makinenin okuduğunu unutmayın ve kağıdınızı kural lara bütünüyle uyarak doldurun.
* Cevaplarınızı cevap kağıdınıza gruplar halinde kodlayın. Böylece hem zamandan kazanmış, hem hata ihtimalini ortadan kaldırmış, hem de zihninizi dinlendirmiş olursunuz.
* Özel bir kodlama sistemi geliştirerek soru kitapçığı üzerinde işaretle yin. Böylece geride neyi, hangi durumda bıraktığınızı kolayca görürsünüz.
* Giriş sınavlarında bazı çok güç sorular vardır. Bütün soruları doğru cevaplandıracağınızı sanmayın. Aksi takdirde hayal kırıklığına uğrarsınız.
* Sınavda büyük bir zaman baskısı ile karşılaşacaksınız. Bu zaman bas kısı soruların güçlük derecesini yükseltecektir. Buna hazırlıklı olun. 
 
  Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol